Diyarbakır, birçok medeniyete ev sahipliği yapmış tarihi ve kültürel zenginlikleriyle ünlü bir şehirdir. Ancak yaz aylarının etkisiyle sıcaklık artışı gözlenir ve termometrelerde rekor seviyeler kaydedilir. Kentteki kavurucu sıcaklar nedeniyle termometreler bazı günlerde 48 dereceyi göstermiştir. Bu durum, özellikle tarihi Sur ilçesinde, mekanlar, cadde ve sokakların boş kalmasına sebep olmuştur. Tarihi mekanlar arasında yer alan On Gözlü Köprü, Ulu Camii ve Dört Ayaklı Minare gibi turistlerin uğrak noktaları, sıcaklıkların etkisiyle sessizliğe bürünmüştür.
Turistler arasında yer alan Nurullah Odabaş, Diyarbakır'ın nem oranının düşük olmasının kendilerine iyi geldiğini belirtmiştir. Diyarbakır'ın tarihi ve manevi değerleriyle güzel bir şehir olduğunu ifade eden Odabaş, daha önce de şehri ziyaret ettiğini ve bu kez ailesiyle gelerek tarihi mekanları gezdiklerini dile getirmiştir. Odabaş, Diyarbakır'ın diğer bölgelere kıyasla nem oranının düşük olması ve hafif bir esinti hissedilmesinin sıcaklıkların daha toleranslı hissedilmesini sağladığını ifade etmiştir.
Diyarbakır'ın sıcaklıklarının her yıl 45 dereceyi aştığı bilgisini paylaşan Fettah Üçgül ise şehirde deniz veya göl gibi serinleme seçeneklerinin bulunmaması nedeniyle insanların sadece klimaların önünde serinlemek zorunda kaldıklarını belirtmiştir. Üçgül, şehirdeki yüksek sıcaklıklara rağmen hafif bir esinti olduğunu ve bu durumun terleme hissini azalttığını dile getirmiştir. Güneşten korunma imkanlarının sınırlı olması nedeniyle insanların klimaların önünde rahatlamaya çalıştıklarını belirtmiştir.
Diyarbakır'da yaşayanlar, sıcak yaz aylarında sıcaklıklara uyum sağlamaya çalışırken, deniz veya göl gibi doğal serinleme alanlarının eksikliğinin sıcaklıkla mücadelede zorluklara neden olduğunu ifade etmektedirler.